Saldırganlığa Karşı Sevilla Beyanı
Saldırganlığa Karşı Sevilla Beyanı 16 Mayıs 1986 tarihinde UNESCO'nun altındaki İspanyol Ulusal Komisyonu'nun bilim insanlarının İspanya'nın Sevilla kentinde saldırganlık üzerine yaptığı beyandır. Daha sonradan UNESCO tarafından 16 Kasım 1989'daki 23. genel konferansta yinelenmiştir. Bu beyan aynı zamanda "Saldırganlık Beyanı" olarak da bilinir ve "İnsanın saldırganlığının biyolojik kökenleri vardır ve aktarılmıştır" sözüne karşı çıkılır.[1]
Ana fikirler
[değiştir | kaynağı değiştir]Bu beyan beş ana fikirden oluşur. Bu fikirler:
- "Hayvan olan atalarımızdan bizlere miras kalan bir saldırganlık olduğunu söylemek bilimsel açıdan yanlıştır."
- "Savaş ve saldırgan hareketlerin insan doğasına genetik olarak işlenmiş olduğunu söylemek bilimsel olarak yanlıştır."
- "Doğal seçilimde sadece saldırgan hareketlerin bulunduğu ve evrimin farklı yollarla yürümediğini söylemek bilimsel olarak yanlıştır."
- "İnsanların 'saldırgan beyni' olduğunu söylemek bilimsel olarak yanlıştır."
- "Savaşın temel bir 'güdü' veya 'dürtü' ile ortaya çıkacağını söylemek bilimsel olarak yanlıştır.
Bu beyan şu kararla sonuçlanmaktadır: "Savaş insanın kafasında belirdiği gibi barış da bizim kafamızda belirir. Savaşı oluşturacak olan beyinlerimiz aynı zamanda barışı da oluşturacak kapasiteye sahip. Bu sorumluluk hepimizin içinde var."[2]
İmzalayan bilim insanları
[değiştir | kaynağı değiştir]Bu beyanı onaylayıp imzalayan bilim insanları:
- David Adams, Psikoloji, Wesleyan Üniversitesi, Middletown, Connecticut, ABD
- S.A. Barnett, Etoloji, Avustralya Ulusal Üniversitesi, Canberra, Avustralya
- N. P. Bechtereva, Neurophysiology, Institute for Experimental Medicine of the Academy of Medical Sciences of the U.S.S.R., Sankt-Peterburg, SSCB
- Bonnie Frank Carter, Psikoloji, Albert Einstein Medical Center, Philadelphia, ABD
- José M. Rodriguez Delgado, Neurophysiology, Centro de Estudios Neurobiológicos, Madrid, İspanya
- José Luis Díaz, Etoloji, Instituto Mexicano de Psiquiatría, México D.F., Meksika
- Andrzej Eliasz, Individual Differences Psychology, Polonya Bilimler Akademisi, Varşova, Polonya
- Santiago Genovés, Biyolojik antropoloji, Instituto de Estudios Antropológicos, México D.F., Meksika
- Benson E. Ginsburg, Behavior Genetics, University of Connecticut, Storrs, Connecticut, ABD
- Jo Groebel, Sosyal psikoloji, Erziehungswissenschaftliche Hochschule, Landau, Batı Almanya
- Samir-Kumar Ghosh, Sosyoloji, Indian Institute of Human Sciences, Calcutta, Hindistan
- Robert Hinde, Etoloji, Cambridge Üniversitesi, Cambridge, Birleşik Krallık
- Richard E. Leakey, Physical Anthropology, National Museums of Kenya, Nairobi, Kenya
- Taha H. Malasi, Psikiyatri, Kuveyt Üniversitesi, Kuveyt
- J. Martín Ramírez, Psychobiology, Universidad de Sevilla, İspanya
- Federico Mayor Zaragoza, Biyokimya, Universidad Autónoma, Madrid, İspanya
- Diana L. Mendoza, Etoloji, Universidad de Sevilla, Spain
- Ashis Nandy, Politik Psikoloji, Centre for the Study of Developing Societies, Delhi, Hindistan
- John Paul Scott (genetikçi), Etoloji, Bowling Green State University, Bowling Green, Ohio, ABD
- Riitta Wahlstrom, Psikoloji, University of Jyväskylä, Finlandiya
Eleştiriler
[değiştir | kaynağı değiştir]Steven Pinker bu beyanın tümüyle "insan egosunun var olanı kabul edememesi"nin bir örneği olduğunu söyledi.[3] Evrimsel psikologlar ve nöropsikologların bazıları insan saldırganlığının dolaylı veya dolaylı yoldan biyolojik kökenleri olduğunu söylüyorlar.[4] [5]
Pinker bu beyanın biyolojik determinizmin bir örneği olduğunu söyledi ve bizim davranışlarımızın sorumlularının genlerimizi tuttu.[3] 2008 yılında Dan Jones tarafından yazılıp Nature dergisinde yayınlanan makalede Dan Jones "Gittikçe camiası genişleyen psikologların, nörolojistlerin ve antropologlar saldırganlık, cinayeti de içeren toplum düzenini bozan davranışların anlaşılmasının beyin, genler ve evrimin incelenmesiyle ortaya çıkacaktır." demiştir. Evrimsel psikologlar saldırganlığın kendiliğinden oluşan bir şey olmadığını ama amaca giden yolda ortaya çıkan bir yan ürün olduğunu söylüyorlar. Bazı evrimsel psikologlar da insanın spesifik mekanizmaları olduğunu ve bununla birlikte spesifik saldırganlık davranışlarının olduğunu söylüyorlar. Şempanzeler de aynı isyan ve saldırganlığa sahip günümüz insanı gibi kendi arasında saldırganlık yapan türdür. Birçok çalışma göstermiştir ki türler arası saldırganlıkla ortaya çıkmış ölümler bugünkü insanın göstermiş olduğu davranışlara benzerdir. Öte yandan, küçük bir grupta yaşayan modern insanların şempanzelere göre daha az saldırganlık göstermektedir. İnsanlar kendi grubunu diğer gruplardan ayırdığından saldırganlık eğilimleri şempanzelere göre farklıdır. Hem tür arasında hem de tür dışı saldırganlığın önceki kabile sistemiyle yaşayan Afrika insanlarında daha yaygın olduğuna dair kanıtlar var. Buna göre insanlar amacına ulaşırken aynı zamanda topluluktan da etkileniyor. Hukuk kurallarıyla gelen gittikçe düşen eşitsizlik, kaynakların kullanımının açıklığı ve düşen kan davaları tür içi saldırganlığı düşürmüştür.[6]
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Suter, Keith (2005). 50 things you want to know about world issues... but were too afraid to ask. Milson's Point, NSW, Australia: Transworld Publishers. ISBN 978-1-86325-503-5.
- ^ "Seville Statement on Violence, Spain, 1986". EDUCATION- Non-Violence Education. UNESCO. 28 Eylül 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2007.
- ^ a b Pinker, Steven.
- ^ Jones, Dan "Human behaviour: Killer instincts" 28 Mayıs 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Nature, January 30, 2008.
- ^ Moran, Melanie "Brain rewards aggression much like it does sex, food, drugs" 18 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Physorg.com, February 1, 2008.
- ^ Jones, D. (2008). "Human behaviour: Killer instincts". Nature. 451 (7178). ss. 512-515. doi:10.1038/451512a. PMID 18235473.